internet ve sıradışı bir kullanım amacı, tebrikler . sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim.
Filmi ise şimdiden merak etmeye başladım.
'Sıfır Dediğimde' filmiyle sinemaseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanan Gökhan Yorgancıgil, senaryonun oluşumundan yapım aşamasına kadar birçok alanda internetteki cemaatten yardım aldı.
İnternetin harikaları, mail kontrol etmenin, diğer kullanıcılara bağlanmanın veya araştırma yapmanın ötesine geçti. İnternet artık sadece yaşamı daha da kolaylaştırıp dünyayı küçülten bir araç değil, insanın nasıl yaşayacağını, film ya da haber yapabileceğini de belirliyor. Film yapımcısı Gökhan Yorgancıgil, film senaryosu için kurduğu web-sitesine yazanların filmin oluşumunda önemli katkıları olabileceğini keşfetti.
“Sinema ile uğraşmak isteyen genç bir insan, prodüksiyon firmalarının kapısını çalamaz, çünkü alacağı olası cevabın cesaretini kırabileceğini bilir” diyor Gökhan Yorgancıgil. “Sıfır Dediğimde” adlı filmin yazarı ve yönetmeni olan Yorgancıgil, Türkiye’de yeteneklerine rağmen bir film yapımında yer alamayan birçok insan olduğuna inanıyor. Yorgancıgil, gençlerin, önlerindeki bariyerleri aşmaları için internetin varlığının önemine vurgu yapıyor.
“Web-günlüğümüzde birçok yetenekli insan var. Yetenekleri gerçek. Ne yazık ki bugün sinema alanında çalışan birçok deneyimli senaryo yazarında bile bu ölçüde bir yenetek bulamazsınız” diyen Yorgancıgil'in Türk sinema sektörü için endişe duyduğu açıkça görülüyor. Yönetmen, internetin sinema sektörüne taze kan ve yetenek sunabileceğine inanıyor.
“Sıfır Dediğimde” yönetmen Yorgancıgil’in ilk uzun metraj filmi. Filmi çekme fikri bir psikolog arkadaşının anlattığı hikâye ile ortaya çıkıyor. Hikâye stajyer bir doktorun hipnoz ile ilgili yaşadığı deneyimi içeriyor.
Filmin konusu hipnoz
Filmin konusu hipnozun polisiye türlerde sıkça başvurulan bir yöntem olduğu düşünüldüğünde, "Sıfır Dediğimde"yi diğerlerinden ayıran nokta, daha önceden birbirini tanımayan birçok insanın filmi yapmak için ortak bir çalışma yürütmesi. “Çalışanların hepsinin ya da çoğunun hazır bulunduğu bir gurubuz" diyor genç yönetmen ve internetteki web-günlüğünde sinopsisi paylaştıklarını aktararak "Sonra beklemedikleri bir şeyler oldu. Filmin web sitesi ekseninde senaryonun, film karakterlerinin, Türk sinemasının ve sinema dilinin tartışıldığı bir sosyal çember oluştu. On-line bir sistemimiz var, film internette şekillendi, yazımından senaryosuna ve yapım kararlarına kadar" diye konuştu.
Online kullanıcılara, web-günlüğü yazarlarından gelen geri beslemelere göre hikâyeyi nasıl devam ettirebileceğini soruyor, onların fikirlerine göre de hikâye şekilleniyor. “Kullanıcılardan gelen fikirlerden oluşan bu veri tabanına dayanarak ana hikâyeyi yeniden şekillendirdim. Web-günlüğü yazarlarımızdan gelen bütün katkıları hikâyede kullandım” diyor genç yönetmen tebessümle.
Sosyal kısıtlama yok
Yorgancıgil, online cemaatin eleştirel olmasından son derece memnun. “Fikirlerinizin iyi olup olmadığını çok kolayca görebilirsiniz veya başarılı olup olmayacağını. Orada sizin projelerinizi deşmeye hazır binlerce insan var” diyor. Web-günlüğü yazarları hipnozun ne kadar bilimsel olduğunu sorduğunda konuyu tekrar ele aldığını belirterek ekliyor: “Hipnozun bilimsel temelleri olması gerektiğini söylediler. Onu bilimsel temeller üzerine inşa etmeliydik ve yaptık.”
“İnternette sosyal kısıtlama yok. Normalde, insanlar eleştirilerini dile getirmekte utangaç davranabilir. Fakat internette, her şey serbest, herkes düşündüğü neyse açıklayabilir” diyor Yorgancıgil, internetin yararlarını sıralarken. İnternette fikir paylaşımının çalışmak için etkili bir yol olduğuna inanan Yorgancıgil, gerçek bir takım olduklarına vurgu yaparak fikirlerden daha çok şey paylaştıklarını söylüyor. “Ağlamanın sınırına geldiğim anlar oldu” diyor, web-yazarlarından birinin film ekibi için akşam yemeği hazırlamayı bir diğerinin ise arabasını ödünç vermeyi önerdiğini anlatırken.
2 Kasım'da gösterimde
Ekip, filmi neredeyse 6 ay önce kaba kurgusu bittiğinde test izleyicisine gösterdi. Çok farklı kesimlerden gelen 100 kişilik test izleyicisine anket soruları sorduklarını belirten Yorgancıgil, “Böylesine odaklanmış bir grup çalışması yapan ilk ekip olduğumuza inanıyorum” diyor ve ekliyor: “Şimdi bu ankete verilen cevapları dikkate alarak son düzenlemeleri yapıyorum.”
Yorgancıgil, şimdi filmine seyirciden gelecek tepkiyi bekliyor. Filmin artık kendi çocuğu olduğunu ve bu nedenle objektif değerlendiremediğinden şikâyet ediyor. “Proje üzerinde bu kadar çok çalışmışken, daha fazla objektif bir göz ile bakamam. Seyirci değerlendirmeyi yapacaktır” diyor ve gösterim için çok heyecanlı olduğunu belirtiyor.
"Sıfır Dediğimde" son aşamasında ve yaklaşık 90 dakika sürüyor. 2 Kasım 2007’de Türkiye genelinde 70 kopya ile gösterime girmesi bekleniyor.
filmin sitesi : http://www.sifirdedigimde.com/
Haber: Yasemin Sim Esmen
kaynak:http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=76866&ForArsiv=1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder