İstanbul Üniversitesini bitirmiş, İngilizce biliyor, ama iş bulamıyor. New York’ta üniversite okumuş, Boston’da mastır yapmış, ABD’de üç yıl çalışmış, ama Türkiye’de iş bulamıyor. Boğaziçi Üniversitesi’ni bitirmiş, askerliğini yapmış, beş yıl çalıştığı iş yerinden ayrılmış, ama iş bulamıyor. Liseyi bitirmiş, bilgisayar kursuna gitmiş, programcılık öğrenmiş, ama iş bulamıyor.
İyi eğitimli ve yetenekli olmak tek başına iş bulmaya yeter mi? Bu eğitimleri almış ve yetenekli insanlara soracak olursanız “yeterli olmalı”; ama iş bulamadıklarına göre yaşamın bu soruya verdiği cevap “hayır”.
Bir makine parçacısı düşünün. Bu makine parçacısının deposunda beş yüz tane birbirinin aynı çark var. Çarklar mükemmel üretilmiş; birinci kalite, hatasız ve on yıl garantili. Ne var ki, ayda bir müşteri geliyor ve çarklardan birine talip oluyor, alıp gidiyor. Diğer çarklar, bütün kalitelerine rağmen rafta beklemeye devam ediyorlar. Çarkı satın alan müşterinin bir ihtiyacı, bir projesi var. Bu projede kullanmak üzere, çarkı satın alıyor. Şirketler, operasyonlarını sürdürmek, geliştirmek ya da operasyonlarını yeni projelerle çeşitlendirmek için yeni parça ve eleman alırlar. Bu anlamda makinelerin depoda bekleyen parçaları kendi kaderlerini tayin edemiyorlar. Ne zaman bir şirketin bir projesi var, o zaman bir parça satın almak istiyor. Rafta bekleyen parçalardan da onlarca, yüzlerce olduğu için çalışma şansı sadece birine gülüyor. Neyse ki, insanlar çarklar ya da diğer makine parçaları gibi değil. Düşünebiliyor, eyleme geçebiliyor.
“Çalışacak bir proje bulamıyorsanız, siz bir tane geliştirin.”
İsmail, üniversiteyi bitirip İstanbul’daki evine döndükten sonra epeyce bir iş aradı ve bulamadı. Bir ara evlerini taşıdılar; İsmail taşınma sırasında eşyaları önceden paketleyebilmek için bakkallardan ya da dükkanlardan karton koli aradı, ama bulamadı. Bir şekilde taşındıktan sonra düşündü ki, taşınırken birçok insan koli almaya ihtiyaç duyuyor, ama bulamıyor. İsmail, karton koli üreticilerine sunulmak üzere, perakende koli satış projesi hazırladı. Proje, kolilerin İnternet üzerinden, kolilerle birlikte kolilerin içine konulan köpük (beyaz plastik türevi malzeme) satışını içeriyordu. Ayrıca gazetelerde nakliyeci ilanlarının verildiği bölümler vardı, oralara da “taşıma kolisi” ilanı verilecekti. Böylece fabrikalara tanesi bir milyondan satılan koliler, koli başına üç milyon ödemeye razı taşınacak insanlara satılabilecekti. Bu projeyi iki koli üreticisine götürdü. İkincisi, kendisini hemen işe aldı.
Sağa sola özgeçmiş gönderip üç bin kişinin özgeçmişi arasında beklemektense geliştirdiğimiz birkaç proje için ortak aramak üzere şirket ya da kişilerle görüşebiliriz. Çok iyi eğitimli ya da sadece eğitimli insanların iş bulmalarına yardım edecek temel unsurlardan biri projeye sahip olmaktır. Hayalindeki projeyle ilgili bir web sitesi yapabilirler. Bir kartvizit bastırabilirler. Bu projeyle ilgili şirketleri ya da şirket yöneticilerini arayarak randevu alabilirler. Gelişecek tanıdık ağı ve bağlantılar, kişiye kendiliğinden bir iş getirebilir.
Şirketler, insanları ellerindeki sertifikalar için değil, bilgi, uzmanlık ve yetenekleri için işe alırlar. Bununla birlikte, bilgi, uzmanlık ve yetenek belirli bir proje içinde değer kazanır. Onlar sizi bir proje için çağırmıyorsa, siz onlara bir proje götürün.
İşe girmenin en garantili yolu, beş şirket seçip onlara maliyetlerini düşürecek ya da satışlarını artıracak (en az 20 sayfalık) projeler hazırlamaktır. Bu projeleri de insan kaynakları müdürlerine değil, genel müdürlere gönderin.
1 yorum:
aşırı saçma ve alakasız gerçek dışı bir yazı
Yorum Gönder